Kimsenin birbirine bakmadigi, yalan, ihanet, siddet, tecavüz ve acimasizlikla yogrulmus, yalnizca hayallerin göz göze geldigi bir hayattan intikam almanin en iyi yolu yasamaktir. Anlam aramak bosunadir ve her seyin hice dönüsmesi gerekir. Henüz on ikisinde Berlinde dört kisinin tecavüzüne ugrayan Zargana, bu olaydan sonra kendini insan sinifindan siyirir. Ne var ki insan olmaktan uzaklasip hice yaklastikca kendisine döner; asik olur. Parcalanmis benligini onarmak icin, baskalarinin oynadigi bir hayat oyununu sahnelemeye koyulur...
Türk edebiyatinda simdiden farkliligini kanitlamis olan Hakan Günday, Zarganada bunca karmasik bir öykünün altindan yalin ve duru bir anlatimla kalkiyor. Hayat, varlik, hiclik, oyun, zeka, kudret ve acizlik arasinda gidip gelen bir metin.
